Hak hukuk özgürlük yürüyüşü
Sevgili Bursalılar!
Sizleri Eğitim-İş Bursa Şubesi adına
Haklılığımıza olan inançla, haksızlıklara karşı yarattığımız dirençle, özgürlüklerimize duyduğumuz tutkuyla, baskılara hissettiğimiz öfkeyle, ama bizlerden almayı başaramadıkları, bitmez tükenmez bir umutla, Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimci ve mücadeleci duruşuna olan bağlılığımızla selamlıyorum.
19 Mart’tan bugüne kadar Türkiye’nin meydanlarında haksızlıklara karşı, hukuksuzluklara karşı, özgürlük diyerek sesini yükselten, mücadele eden, direnen gençlerimize selam olsun,
Önlerine dikilen barikatları yıkıp geçen üniversitelilerimize selam olsun,
Öğretmenlerimizi bizden koparıp almayın diye direnen liselilerimize selam olsun.
Her türlü baskıya rağmen gerçeğin peşinde koşan gazetecilerimize,
Savunma hakları kısıtlandığı halde tutsak edilenleri savunan ilerici avukatlarımıza,
Öğrencilerinin direnişine ortak olan akademisyenlerimize,
Liselerdeki protestolarda öğrencilerini yalnız bırakmayan ilerici öğretmenlerimize selam olsun.
Hak, hukuk, özgürlük mücadelesinde Anayasal Protesto haklarını kullanan, zorbalığa karşı direnme hakkını kullanan ve gözaltına alınarak tutuklanan, cezaevlerindeki gençlerimize selam olsun.
Halkın egemenlik hakkını temsil eden, türlü kumpaslarla cezaevlerinde tutsak edilen Belediye Başkanlarımıza, kent yöneticilerimize selam olsun.
Artık yalnızca meydanlar değil, tüm sokaklar, parklar, üniversiteler ve hatta liseler; ayrıştırmaya karşı eşitlik, baskılara karşı özgürlük, hukuksuzluğa karşı adalet çağrısıyla mücadele alanına dönüşmüştür. Mücadele edenlere selam olsun.
Günlerdir liseliler ayakta.
Proje okulu bahanesiyle kendilerinden koparılan öğretmenlerini geri istiyorlar.
Proje okulu adı altındaki tasfiye projesine itiraz ediyorlar.
Türkiye’nin ve Bursa’nın en köklü, en başarılı okullarının içi boşaltılıyor.
Yandaş sendikanın, iktidar partisinin, tarikat ve cemaatlerin referansıyla proje okullarına atanan müdürler, şimdi efendilerinin talimatlarını yerine getiriyorlar.
Gerici ve piyasacı eğitim anlayışını en seçkin liselerde yaygınlaştırmak için yapılan bu tasfiyelere karşı mücadelemizi büyüteceğiz.
Türkiye’nin ilerici öğretmenleri olarak, kindar ve dindar nesiller yetiştirmek isteyenlere karşı Mustafa Kemal Atatürk’ten aldığımız “fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller yetiştirme” görevimizi her türlü baskıya, kadrolaşmaya ve tasfiyeye karşı sürdüreceğiz.
Doğal tepkileri baskı altına alınan gençlerimizin de yanında olacağız.
Liselerde doğal tepkilerini barışçıl bir şekilde ortaya koyan liselilerimize disiplin tehditti ile sopa gösteren bu sahibinin sesi okul yöneticileri hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunup hukuk önünde onlardan hesap soracağız.
Andımızı okuyan gençlerden korkuyorlar.
Ey büyük Atatürk, açtığın yolda, gösterdiğin hedefe hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim diyen gençlerden korkuyorlar.
Gençliğe hitabeden korkuyorlar. Atatürk’ün gençliğe verdiği görevden korkuyorlar.
Ey Türk gençliği, birinci vazifen Türk İstiklalini, Türk Cumhuriyetini ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir sözünden korkuyorlar.
Atatürk’ün Bursa Nutku’ndan korkuyorlar.
“Türk Genci devrimlerin ve Cumhuriyet’in sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir. Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, “Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır” demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.” Diyerek verdiği görevden korkuyorlar.
Korksunlar!
Suçlular korkar!
Haksızlık edenler korkar!
Torpil yapalar korkar!
Halkına karşı suç işleyenler korkar!
Biz korkmayız, doğrular korkmaz, haklılar korkmaz,
işgal altındaki topraklarda işbirlikçi saray saltanatına karşı,
emperyalizme karşı baş kaldırmış Mustafa Kemal’in yoldaşları korkmaz.
Gericiliğe karşı çağdaşlaşma
Hilafete karşı laiklik,
Baskılara karşı özgürlük mücadelemizi büyüterek sürdüreceğiz.
DEVAMI