Her iki lafından birisi “milli” olan AKP’nin, milli duyguları pekiştirmesi, ulus olmanın değerini hatırlatması için okullarda okutulan Öğrenci Andı’nı siyasallaştırdığı yargı aracılığıyla kaldırması, Başöğretmen Atatürk’ün izinde olan biz Eğitim-İş’lileri durduramayacaktır.

Sendikamız, tarihinden, öğretmenlik mesleğinin özünden, ilkelerinden ve en önemlisi Cumhuriyet’in değerlerinden aldığı güçle bir karar almıştır.

Bilindiği üzere AKP’nin 2013’te bir yönetmelik değişikliğiyle okullardan Öğrenci Andı’nı kaldırmasının ardından sendika olarak başlattığımız hukuk mücadelesi, 8 yıllık bir hukuki sürecin ve birbirini takip eden hukuksuzlukların ardından ne yazık ki Türk Ulusu aleyhine sonuçlanmıştır. Sendikamızın açtığı dava sonucunda Danıştay 8.Dairesi 2008’de, tam da sendikamızın gerekçelerini sıralayarak Andımız’ın okutulmama kararını bozmuş, ancak bu karar MEB tarafından uygulanmamıştır. Temyize götürülse de bozulana dek bir Danıştay kararına uyma zorunluluğu olduğu halde, MEB Andımız’ı yine okutmamış ve sendikamız bu yolla yasayı çiğneyen MEB yöneticileri hakkında da dava açmıştır. Ne acıdır ki yaşanan hukuki süreç, son olarak Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu’nun Andımız’ın kaldırılmasını onaylayan kararıyla son bulmuştur.

Birkaç gün önce alınan ve daha davacı taraf olan bize bile ulaştırılmadan havuz medyada müjde gibi sergilenen bu kararın bizim nezdimizde yasal, ancak meşru olmadığını ilan etmiştik.

Eğitim-İş olarak daha ilk gün “Andımız’ı siyasallaşmış yargıya kurban etmeyeceğiz” demiştik. İşte bugün bu sözümüzün gereğini yapacağımızı açıklıyoruz!

Eğitim-İş’e üye eğitim emekçilerinin mesai harcadığı her ilkokul sınıfında, her sabah Andımız’ı okutacağız! Cumhuriyet alerjisiyle alınan bu kararların Atatürk’ün biz öğretmenlere emanet ettiği öğrencilerimize ve dolayısıyla gelecek nesillere etki etmesine izin vermeyeceğiz!

Andımız’ı da, Cumhuriyet’in değerlerini, ilkelerini, kurucularını da padişahlık hasreti çekenlerin inadına aşılayacak, öğreteceğiz! “Bunun dayanağı nerede” diye sormaya cüret eden olursa, “Damarlarımızdaki asil kanda mevcuttur!” diyeceğiz!

Atatürk’ün her zaman güvendiği Türk gencinin, O’nun “açtığı yolda, gösterdiği hedefe, hiç durmadan yürüyeceğine” emin olacak, bu yürüyüşe eşlik edeceğiz! Cumhuriyet karşıtları sinsice olsa da üstlerine düşeni yaptı. Dost düşman bilsin ki biz de yapacağız!

MERKEZ YÖNETİM KURULU