Eğitim İş Bursa Şubesi

İNEGÖLDE ATAMIZIN HEYKELİNE YÖNELİK SALDIRIYI KINIYORUZ

Sendika Haberleri

İNEGÖLDE ATAMIZIN HEYKELİNE YÖNELİK SALDIRIYI KINIYORUZ

İnegöl’de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün heykeline karşı yapılan alçakça saldırıyı kınıyoruz. Bu olayları münferit görmüyoruz. Sistematik bir şekilde yurdun dört bir yanında  Atatürk heykellerine karşı yapılan bu saygısızlık “keşke Yunan kazansaydı” diyenlerin artıklarıdır. Olaylar münferit olmadığı gibi konuyla ilgili çoğunlukla meczup, akıl hastası gibi nitelendirmelerle yapılan saygısızlık hafifletip meşru gösteriliyor bunu asla kabul etmiyoruz. Saldırılar sonrasında verilen cezaların kamuoyundan saklanması karşı devrim iddiasında bulunan kişilerin cesaretlenmesine sebep olmaktadır. Oysa devletin yapması gereken şey ulusumuzu birleştiren, cumhuriyetimizi kuran en büyük değer Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün sembollerine karşı yapılan her türlü terbiyesizliğin cezasını vererek toplumumuzun birliğinden rahatsızlık duyanlara en önemli cevabı vermektir. Mustafa Kemal heykelleriyle, sembolleriyle toplumumuzun her köşesinde var olmaya devam edecektir. Onun heykellerine saldırarak karanlık dünyalarını toplumumuza dayatanlar elbet yenileceklerdir. Bundan hiç kuşkumuz yoktur. Ancak yapılan bu saygısızlık bizi ziyadesiyle üzmüştür. İdari makamların olayın üstünü örtmeden derhal bu toplum düşmanına gerekli cezayı vermesini bekliyoruz .
Unutulmamalıdır ki Mustafa Kemal’in heykellerine bugün bu saldırıları yapanlar ellerine güç geçince toplumumuzun birliğini nasıl yok edeceklerini, nasıl tahammülsüz olduklarını ve nasıl şiddete meyilli olduklarını bizlere göstermişlerdir Mustafa Kemal’i sadece bir heykel olarak gören zihniyetle mücadele etmeye, cumhuriyetimizi ve değerlerini korumaya devam edeceğiz. Ortaçağ artıklarının ülkemizin üzerinde karanlık emellerini gerçekleştirmelerine asla izin vermeyeceğiz. Bizler Atatürk’ün öğretmenleri olarak genç nesillere Atatürk’ü anlatmaya devam edeceğiz.

Engin YURDAKUL

KATEGORİDEKİ DİĞER HABERLER

MEBİN UYARI YAZISI SENDİKAL HAKLARA AÇIK BİR SALDIRIDIR

Milli Eğitim Bakanlığı, 13 Ocak 2025'te sendikaların aldığı karar doğrultusunda iş bırakma eylemine katılan öğretmenlere uyarı yazısının tebliğ edilmesini isteyerek sendikal hakları yok sayan, hukuku çarpıtan ve özgürlükleri keyfi olarak sınırlayarak açıkça baskı kurmaya çalışan bir tutum sergilemiştir.
Milli Eğitim Bakanlığı yayınladığı yazıda 12 Eylül rejimin temel hak ve özgürlükler karşısındaki tutumuna dört elle sarılmış görünmektedir. Oysa Türkiye Cumhuriyeti 12 Eylül rejiminin temel hak ve özgürlükler karşısındaki tutumunu boşa çıkartan özgürlüklerin alanını genişletme noktasında önemli adımlar atmıştır. Milli Eğitim Bakanlığı ve ona yön veren politikaların sahibi iktidar partisi ise bu yazıyla Türkiye’yi bir kez daha o karanlık günlere hatta o günlerin ötesine taşıma iradesini göstermektedir.
Öncelikle bilinmelidir ki iş bırakma eylemi, ulusal ve uluslararası hukuktan doğan meşru bir sendikal haktır. Anayasamızın 90. maddesi uyarınca, Türkiye’nin taraf olduğu Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) 87 ve 98 sayılı sözleşmeleri, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 11. maddesi ve AYM kararları sendikal faaliyetler kapsamında iş bırakmanın bir hak olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. Danıştay kararları da kamu çalışanlarının sendikal eylemler nedeniyle cezalandırılamayacağını defalarca tescillemiştir. Ancak MEB, hukuk dışı bir yaklaşımla öğretmenlere baskı kurmaya çalışmaktadır.
Bakanlık gönderdiği yazıda, eğitim hakkının engellenmesinden ve güvenlikten bahsetmektedir. Ancak asıl sorulması gereken şudur: Okulları temizleyemeyen, yeterli öğretmen atamayan, öğrencilerin en temel güvenliğini sağlayamayan kimdir?
Öğrencilerimizin hijyenik bir ortamda eğitim görmesini engelleyen, okullarda yeterli personel çalıştırmayan, kadrolu öğretmen atamak yerine güvencesiz istihdam modellerini dayatan, eğitimi piyasalaştıran ve niteliksizleştiren, eğitim emekçilerini açlık sınırında yaşamaya mecbur bırakan bizzat MEB’dir! Eğitim-İş olarak, eğitim hakkını gerçekten savunan ve koruyan tarafız. İş bırakma eylemimiz de işte tam olarak bu sorunlara dikkat çekmek, kamusal eğitimi savunmak ve eğitim emekçilerinin haklarını korumak içindi.
Milli Eğitim Bakanlığı, kendisini bir patron gibi konumlandırarak, öğretmenleri hizaya sokmaya çalışmaktan vazgeçmelidir. MEB, sendikal haklarımızı engellemeye çalışarak açıkça suç işlemektedir. Anayasal güvence altında olan haklarımızı kullanmamız nedeniyle tehdit edilmemiz, sendikal mücadelemizi baltalama girişimidir ve açık bir mobbingdir!
Eğitim-İş olarak bir kez daha ilan ediyoruz: Sendikal haklarımızı kullanmamıza engel olmaya çalışan hiçbir baskıya boyun eğmeyeceğiz! Hukuki mücadelemizi sonuna kadar sürdürecek, eğitim emekçilerinin onurlu mücadelesinden asla geri adım atmayacağız!

DEVAMI

Okulöncesi sorunları ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut u protesto

Okul öncesi öğretmenlerinin maruz kaldığı angarya ve olumsuz çalışma koşullarını ve İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Yunus Bulut'un, tehditle ifade değiştirme baskısını ,protesto ediyoruz. 17.01.2025 Cuma günü karneleri dağıttıktan sonra saat 14.00 te İl Milli Eğitim Müdürlüğü önünde yapacağımız basın açıklamamıza herkesi bekliyoruz. 

DEVAMI

Başkanımız

baskan
Engin YURDAKUL
Şube Başkanı- 0535 455 25 51

Etkinlik Takvimi

Foto Galeri

  • Sağlıklı Yaşam İstiyoruz Kokart
  • KURU EKMEK VE BORDRO YAKMA EYLEMİ
  • EĞİTİM-İŞ SENDİKASI BAŞÖĞRETMEN ATATÜRK HATIRA ORMANI FİDAN DİKİMİNİ GERÇEKLEŞTİRDİK
  • 1 MAYIS’TA  ALANLARDAYDIK

Videolar

  • Nazım Hikmet Anma Programı
  • Öğretmenler Aşısız Okullar Öğretmensiz Kaldı
  • Aşılama yapmadan, önlem almadan okulları açmak sürdürülebileceği anlamına gelmez.
  • 3 MART DEVRİM YASALARI